Yaşlı hanımın haritası

Christl Oelmann

Bu, harita yorumları serimiz için seçtiğimiz ikinci vaka örneğidir. Bunlar, Christl Oelmann’ın 2010 ve 2019 yılları arasında, astroloji öğrenenlere uygulama olması amacıyla, kendi web sitesinde yayınladığı örnek harita yorumlarıdır. Bu örnekleri burada yayınlamak üzere dostça izin verdiği için kendisine teşekkür ederiz.

Yaşlı hanımın haritası
Yaşlı hanımın haritası
Not: Bu sembol Plüton’u göstermektedir.

Soru

Yaşlı ve çok eğitimli olan bu hanım ileri yaşında (96 yaşında) benden danışmanlık rica etti. Kendisini uzun süredir meşgul eden soru şuydu: Acaba hayatını iyi idare edebilmiş miydi? Ve hayatta erişmeye niyet ettiği hedefleri haritasında bulmamı rica etti.

Siz ne düşünürsünüz?

Analiz

Balık’taki Güneş, Başak’taki Ay, Kova’daki Merkür, Koç’taki Venüs, Terazi’deki Mars ve 1.evdeki açısız Satürn’e bakıldığında, bu yaşlı hanımın hayatında göze çarpan konulardan birisi de mutlaka bu çok farklı enerjilerin biraraya getirilmesi olmalı; bu neredeyse işin içinden çıkılmaz bir durum.

Balık’taki Güneş, karşı tarafın isteklerini ve beklentilerini güçlü bir şekilde algıladığından, çoğunlukla kendisinin değil, başkasının tarafında yer alır. Balık’taki Güneş yardım etmeye seve seve hazırdır; hatta kendisini birisi veya birşey için kurban etmeye dahi hazırdır. Bu Güneş, haritada hem Uranüs’ten hem de Plüton’dan kare açı alıyor. Dolayısıyla burada birbirinden tamamen farklı iki enerji de söz konusu: Uranüs güçlü bir şekilde bireyselliğe, özgürlüğe ve kendisiyle başkası arasına sınır koymaya çağırıyor. Plüton ise yoğun, kuvvetli, muktedir, meydan okuyan bir kişilik (Güneş) olmaya çağırıyor ki, bu birşeye karışmaktan ya da bağımlılıklardan da mutlaka kaçınmayacak bir kişilik (Güneş-Plüton karesi).

Haritada Güneş, Plüton ve Ay bir T-kare oluşturuyorlar. Burada sadece şunu belirtmekle yetinilebilir: Apekste bulunan bir gezegen olarak Plüton’un yapıcı bir şekilde ifade bulabilmesi ve kişinin yaratıcılığına (5.ev) katkı sağlayabilmesi için, öncelikle Güneş ve Ay’ın (karşıtlık halinde) birbirleriyle ilişki kurmalarının yolunu bulmaları gerekir.

Güneş’in gelişim hedefi

Yaşlı hanımın hayattaki hedeflerinden birine ulaşmasının ön koşulu, bu açı kalıbının getirdiği gerilimin çözülmesi. Zira Güneş, bulunduğu burç, ev ve açılara göre kendini ‘’gerçek’’-leştirmek ister, gerçek olmak ister.

Balık’a bakıldığında, yaşlı hanımın bir hedefinin, kendini birşeye, bir duruma, bir kişiye veya gruba kayıtsız şartsız vermek, aynı zamanda önüne o anda ne çıkmışsa his olarak ona dahil olup, kendini teslim etmek olduğu görülüyor. Güneş’in dispozitörü Neptün 5.evde bulunduğundan, kişinin kendisini ve yaratıcılığını dış dünyada sergilemesi için ayrıca bu Balık-Neptün yeteneğinin de (2.evde Balık) kullanılması gerek. Plüton’un 5.evde ve T-karenin apeksinde olmasıyla, bunu ayrıca hem bilinçli (Güneş) hem de bir ihtiyaç (Ay) gereği güçlü ve muktedir bir biçimde gerçekleştirme çağrısı var.

AC-DC ekseninin gelişim hedefi

Bu hanımın hayatındaki bir hedef de AC-DC eksenini “titreşir hale getirmek”. Bu konstelasyonda sıklıkla görüldüğü gibi ana vazifesi, yaşamı boyunca şunu kavraması: her zaman yalnızca başkalarına karşı sorumlulukla, vazife bilinciyle yaklaşması değil, kendisinin ve kendi açısından önemli olanın sorumluluğunu alması da kabul görecektir. Burada onu bekleyen vazife, vicdan azabı duymadan veya kendisini başarısız olarak görmeden, bazen zayıf olmaya ve yardım istemeye de müsaade etmesi. Aynı konuya 1. evdeki açısız Satürn de işaret ediyor.

IC-MC ekseninin gelişim hedefi

Sonraki adım bizi AC-DC ekseninden, IC-MC, Boğa-Akrep eksenine götürüyor. Boğa ve Akrep ekseninin ana teması “kontrol”dür. Boğa maddesel şeylere sahip olmak, elde edilen varlığı korumak ve kontrol etmek ister. Akrep ise duygusal olarak sahip olmak, duygusal olarak korumak ve kontrol etmek ister. IC-MC ekseninin işaret ettiği üzere burada yaşlı hanımın gelişim hedefi salıvermek olabilir. Yani (varolduğu sanılan) güvenliğe ulaşmak için maddesel olanı (Boğa) kontrol etmeyi bırakmak, böylelikle yaşamı boyunca kontrol edilemez bir alanda (Akrep) hareket etse de batmayacağına dair güven geliştirmek. Bu ise kuvvetin, derinliğin ve kendi başına buyrukluğun (Akrep) çok artması anlamına gelir. Kendisi de böylelikle başkalarının biçtiği değerlere tabi olmayacağı için daha serbest, kontrolün daha az olduğu ilişkiler kurabilir.

Satürn’ün 1.evde olmasına bakıldığında, bu hanım mutlaka çocukluğunda ve gençliğinde “sırf kendisi olmakla” sevilmediği tecrübesini yaşamış olmalı. Daha ziyade öyle bir his içinde bulunmuş olmalı ki, ancak en yakın çevresinin beklentilerine ve isteklerine cevap verdiği takdirde onlardan ilgi görebilecek. Çok muhtemeldir ki, bu davranışını sonra ilişkilerine de yansıtmıştır (sadece partner ilişkisine değil, her tür ilişkiye). Böylelikle Başak’ta olan Ay’ı, Balık’ta olan Güneş’i, 1.evdeki Satürn’ü ve Oğlak’taki AC’si ile başkalarının istediğini ya da talep ettiğini yaşayıp, kendisi için gerekli olanı yaşamamıştır.

Ay düğümleri ekseninin gelişim hedefi

Bu düşünce gerçekleştirilmeyi bekleyen daha ileri bir hedefe götürüyor, yani Ay düğümleri eksenine. Ay düğümleri ekseni çoğu kez işin özünü gösterir, hayattaki en önemli konuları özetler. Güney Ay Düğümü 2.evde bulunuyor, Kuzey Ay Düğümü 8.evde, böylelikle bu eksen Boğa ve Akrep’te bulunan IC-MC ekseni ile aynı konuyu barındırıyor. Venüs’ün Güney Ay Düğümü’yle birleşmesi ise yukarıda belirtilen ilişki konusunu en derinden teyit ediyor.

Ayrıca Ay düğümleri eksenindeki Koç ve Terazi burçlarını da yoruma dahil ettiğimizde şunları görüyoruz: Venüs’ün Güney Ay Düğümü’yle birleşmesiyle ilişkiler alanında mutlaka çok bastırılmış bir öfke konusu var. Kişinin bunu yaşamı süresince bir dengeye ulaştırması, önce kendisiyle uyumlu bir ilişkiye (Terazi) yöneltmesi gerekiyor. Daha sonra yaşlı hanımın bu dengeleyici, uyumlu tutumu aktif olarak da (Mars) bağlayıcı ilişkilere (8.ev) taşıması, böylelikle yoğun gücüne (Ay düğümleri/Mars-Plüton üçgeni) erişmesi muhtemelen mümkün olmuştur.

Fakat daha önce muhtemelen sülaleden kaynaklanan konuların da mercek altına alınıp, halledilmiş olmaları gerek (12.evdeki Lilith, 8.evdeki (8. ev sülaleye işaret eder) Ay düğümleri eksenine kare).

Bu hanım danışmanlık sırasında bana psikoloji okuyan en eski kadın öğrencilerden biri olduğunu, uzun zaman bir psikiyatri kliniğinde çalıştığını ve sonra da kendi muayenehanesinde çift terapisi alanında uzmanlaştığını anlattı.

Arada bir tekrar “özgürlüğü hissetmek” için birkaç yıl arayla birkaç aylığına “vahşi ülkelere” seyahat etmiş ki, bu o zamanlar kadınlar için oldukça maceracı bir durummuş.

Açıklama:
Bu vaka örneği, yazar Christl Oelmann’ın dostane izniyle yayınlanmıştır.

Yazar:
Christl OelmannChristl Oelmann, Doğum yılı: 1945, Güneş:Oğlak, Ay: Oğlak, Yükselen burç: Kova
1993 yılından beri yoğun olarak astrolojiyle uğraşmaktadır. 1997 yılında Hajo Banzhaf ve Brigitte Theler’in eğitimini tamamlamıştır. 2001 yılında Alman Astrologlar Birliği (DAV) sınavını geçmiştir. 2001-2021 yılları arasında yurtiçinde ve yurtdışında astroloji eğitimleri vermiştir. Yaklaşık 50 yıldır yoğun olarak Budizmle, özellikle de Budist psikolojisinin prensipleriyle uğraşmaktadır. 2007 yılından bu yana „Spiritüelliği gündelik hayata geçirmek“ konusu altında Almanya’da ve İsviçre’de „Kendini tanıma“ çalıştayları düzenlemektedir. Bunlar, Budist öğretinin ve onun psikolojisinin öğelerine dayanmaktadır.
Web sitesi: https://www.kinderastrologiemuenchen.de,
İletişim: c.oelmann@kinderastrologiemuenchen.de

Çeviren: Ferhan Çeçen
Astroloji çevirileri: https://www.facebook.com/groups/2055665134673893/

© 2022 - Christl Oelmann